Ahmet EFENDİ (Sağlıcakla)

Ahmet EFENDİ (Sağlıcakla)

Kışın tüketilecek besinler: Polen, propolis ve arısütü

Kışın iklim koşullarının etkisiyle sağlığımıza etkisi daha çoktur. Vücudumuzun direncinin düşmemesi için daha dikkatli olmamız gerekmektedir. Giydiklerimizden yediklerimize kadar sağlığımızı etkileyen faktörler kışın daha önemli hale gelmektedir. Sizlere kışın tüketilmesi gereken ve arıların muhteşem mucizesi olan polen, propolis ve arı sütünden bahsedeceğim;

Halk arasında bu üçünün ayrımının pek yapılamaması ve ne tükettiğimizi bilmeden tüketmememiz doğru değildir. Birbirinden değerli bu üç besin elde edilmesi zor ve değerli ürünlerdir. Bu değerli ürünlerin daha ayrımı bile yapılmadan özensizce tüketilmesi en başta arılara ve doğaya karşı saygısızca bir tavırdır.

polen.jpg

Polen veya arı poleni, bitkilerin DNA’sını içeren ürünlerdir. Arıların bitkilerden ayaklarıyla taşıdıkları polenler başka bir bitkinin dişi hücresiyle temas etmesiyle çiftleşme oluşturmaktadır. Polenler iklim şartları ve bitki çeşitlerine göre elde edildikleri bitkiye göre değişkenlik göstermektedir. Polenler yavru arılarında beslenme kaynaklarıdır. Arıların ayaklarında taşıdıkları polenlerin elde edilmesi de polen kadar değerli bir işlemdir. Arı poleni yara iyileştirmesini hızlandırma da, karaciğer sağlığını güçlendirme de önemli etkileri olduğu gözlenmiştir. Bağışıklık direncini güçlendiren arı poleni içeriğindeki vitamin ve minerallerle de antioksidan özelliği taşıdığı bilinmektedir. Arı poleninin sütle çocuklara verilebileceği gibi yetişkinlerin de tüketmesi halinde çok yararlı olacaktır. Yetişkinlerde ise yoğurtla, suyla, balla meyveyle daha çok tüketilmektedir. Arı poleninin enerji verici yönü ile sporcuların da tükettiği performans artırıcı olduğu görülmektedir.

propolis.jpg

Bir diğer besin isminden de anlaşılacağı üzere ön, koruyucu olarak çevirilebilen, propolistir. Polen arının bacaklarında toplanılan bitkilerin döllenmesi için üretilen, bitkinin doğal tozu iken propolis arıların sindirim sistemindeki enzimler ile sentezlenen bir üründür. Propolisi arılar bitkilerin özellikle tomurcuklarından yada genel olarak çam veya kavakgillerden toplayarak elde ederler. Propolisi arılar kendi salgıladıkları enzimlerle birlikte kovanın sağlığı için üretmektedirler. Kovanın üremeye engel olacak mikroorganizmalardan, mikroplardan, kovanın temizliğini sağlamak için, kovandaki çatlakları onarmak için toplamaktadırlar. Arıların ürettiği ürünler açısından bilindiği kadarıyla en yüksek antioksidan özelliğe sahip propolis olduğu düşünülmektedir. Propolisin içeriğindeki fitokimyasallar, magnezyum ve çeşitli vitaminler ile çok zengin bir yapıya sahiptir. Propolisin antibiyotik, antioksidan, özellikleri olduğu kış ayları için bağışıklık güçlendirmede etkili olduğu bilinmektedir. Propolisin ekstrat halinin ise kalp damar hastalıklarında da etkili olduğu görülmektedir.

ari-sutu.jpg

Arı sütü ise işçi arıların ürettiği bir besindir. Arı sütü kraliçe arı için işçi arıların ürettiği beyaz yapıda ir üründür. Arı sütü kraliçe arının beslenmesini sağlayarak çok daha gelişmiş ve üreme çok fazla yumurta üretmesine neden olmaktadır. Arı sütü ile beslenen kraliçe arının diğer arılara oranla daha uzun süre yaşamaktadır. Arı sütünün tüketiminin genelde kozmetik ağırlıklı olduğu görülmüştür. Arı sütünün, propolis gibi bağışıklık güçlendirici yönü oldukça bilinen en belirgin özelliğidir. Ayrıca arı sütü kozmetik sektörde yaşlanmayı geciktirici yönü vurgulanarak kullanılmaktadır. Arı sütü tadı nedeniyle genelde balla veya sütle tüketilmektedir. Arı sütünün yara iyileştirici, cilt onarıcı yönü bilinen yönlerindendir. İçeriğindeki vitaminler, proteinler ile bağışıklık hücrelerini güçlendirdiği ve iltihaplardan, enfeksiyonlardan vücudu koruduğu söylenmektedir.

Propolis, Polen ve Arısütünün doğadaki en derin ve bir o kadar önemli besinler olduğunu unutmayalım. Kışın kendimizi korumak ve bağışıklığımızı güçlendirmek için kullanabileceğimiz ürünlerdir. Doğanın bizlere hediyesi olan bu 3 ürünün arılara şükranlarımızı sunarak tüketmemiz gerektiğini unutmayalım. Sağlıcakla kalın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Ahmet EFENDİ (Sağlıcakla) Arşivi