Gündelik yaşamımızda mevsimlerin oluşturduğu iklimsel etkilerin vücudumuzda, bağışıklık sistemimizde önemli etkileri olmaktadır.

Dört mevsimi yaşadığımız Türkiye’de her mevsimin kendine has hava koşulları oluşmaktadır. Bunların derimizde kuruluk, bağışıklık sistemimizde değişiklikler ve hatta ruhsal durumumuzda etkileri bulunmaktadır. Bu olumsuz etkilere karşı vücudumuzu doğal gıdalar ve bitkilerle destekleyip korumamız gerekir.

Kış mevsimi için zencefilin toz veya tane halinin kullanıldığı bilinmektedir. Zencefil kış aylarında soğuk havaya bağlı olarak oluşabilecek etkilerden korumaktadır. Bunlar ise mide ve bağırsaklardaki gaz oluşumlarından kurtarmaktadır. İshali önlemesi ve mide ekşimelerinde rahatlatıcı olması sebebiyle kullanılmaktadır. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirdiği ve koruduğu etkilerini de gözlemleriz. Adaçayının kış aylarında oluşabilecek üst solunum yolları rahatsızlıkları için tüketileceği bilinmektedir. Ekinezya çayının da bağışıklık sistemini güçlendirmesi ile virüslerden koruduğu söylenmektedir. Ayrıca soğuk algınlığı, grip ve nezle gibi hastalıklar açısından tüketilmektedir. Kış aylarının bir diğer vazgeçilmezi melisa çayıdır. Melisa çayının mide, bağırsak ağrılarında rahatlama sağladığı bilinmektedir. Sonbaharda ise sıklıkla tüketilen ve etkili bitkilerden olan ıhlamur da imdadımıza yetişmektedir. Ihlamurun enfeksiyon önleyici ve kaslar için rahatlatıcı olduğunu bilmekteyiz. Ayrıca tüketilen bir diğer bitki ise rezenedir. Rezene çayı kas spazmlarını rahatlatmakta, mide şişkinliğini almaya yardımcı olmaktadır. Bolca B ve C vitamini içermektedir.

Bir başka bitki ise papatyadır. Papatya çayı sonbaharın karanlık ve rüzgârlı havasında bolca tüketilmektedir. Mideyi rahatlatan, sakinleştirici, rahatlatıcı özelliği bulunan papatya çayı, baş ağrısı, uykusuzluk gibi nedenlerle de tüketilmektedir.

İlkbahar dönemlerinde ise Avakodo çayına rağbet oldukça artmaktadır. Avakado çayı ise böbrek taşı, gastrit ve mide ülseri gibi rahatsızlıklara karşı iyi bir destekleyici bitkidir. Ayrıca mevsim değişikliklerine bağlı olarak mide şişkinliği, gaz oluşumlarıyla da bünyeyi rahatlatmaktadır, hava geçişlerine bağlı olarak oluşan astım rahatsızlığı için de kullanıldığını bilmekteyiz. Ayrıca migren, bel ve sırt ağrıları açısından da tüketilmektedir.

Bir başka tercih edilen bitkisel gıda olarak keçiboynuzunu gözlemleriz. Vitamin ve mineralleri için tüketilen keçiboynuzu kalp, damar hastalıklarında da büyük rol oynamaktadır. Bu bitkinin vücudu dinlendirici, koruyucu, dinç hissettirici olduğu için de tercih edilmektedir. Tatlılarda ve çaylarda da bolca tüketilmektedir.

Yaz mevsimlerinde ise alıç çayı bolca tüketilmektedir ve alıcın hafızayı güçlendirirken, kalp krizi ve sinir sistemi için de yararlı olduğu bilinmektedir. Bir diğer tüketilen besin ise hibiskusdur. Hibiskus soğuk halde tüketilebileceği gibi çay halinde de tüketilebilir. C vitamini ile vücudu ve bağışıklığı güçlendirici olduğu bilinmektedir. Yaz aylarında rahatlatıcı ve ferahlatıcı içeceklerde, hoşaflarda yemeklerde kullanılmaktadır. Hibiskusun yanısıra tarçın da içeceklerde tüketilmektedir. Tarçının antioksidan içerdiği, enfeksiyonlara karşı koruyucu olduğu bilinmektedir. Kilo vermede de kullanılan tarçın, diyabet hastalıklarından kardiyovaskilör hastalıklara karşı da koruyucu özelliğiyle yaz mevsiminde tercih edilen bitkilerden olmaktadır.

Sağlıcakla kalın.