Bütçe dönemi
Allah nasip ederse bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ekonomik açıdan kâbus gibi geçen 2021 yılını düşündüğümüzde 2022 yılı birçok sektör açısından verimli geçti diyebiliriz. Özellikle hizmetler ve turizm sektörlerinde görülen hızlı toparlanma umut verici bir gelişme. Borsada işlem görmekte olan şirketlerin 9 aylık bilançoları bu toparlanmayı teyit ediyor ancak yüksek enflasyonun bu bilançolara etkisini göz önünde bulundurmak gerekli.
Faizle olan mücadelemizde 2021 Eylül ayından bu yana ciddi mesafe alarak artık psikolojik sınır olan 10’lu rakamların altına düşürmeyi başardık. Lakin piyasada kim bu oranlarla kredi kullanıyor sorusunun cevabı yok. Hatta bırakın krediyi telefonunuza gelen mesajlarda dahi bankaların mevduata bu oranın çok çok üzerinde faiz verdiklerini görmeniz mümkün. Hal böyle iken kim %18’le mevduat toplar %10’la kredi verir ben bilmiyorum. Zaten son günlerde iş dünyasının bankalara sitemini her gün farklı mecralarda görebiliyoruz.
Büyüme rakamları göreceli olarak emsal ülkelere ve gelişmiş ülkelere göre çok daha iyi durumda ancak şahsen bu büyüme rakamları adil bir bölüşüme ve gelir adaletsizliğini düzeltmeye yaramadığı sürece sadece politik bir argüman olmaktan öteye geçmiyor. Yaşanan süreçte özellikle mağdur olan sabit gelirli insanımıza şu kadar büyüdük demenin bir karşılığı yok. Vatandaş bütçesini ve harcama kalemlerini bir kâğıda döktüğünde nasıl büyümüş olduğunu anlamaktan çok uzak.
Kur cephesi ise neredeyse bir yıldır kontrol altında. Kur korumalı mevduat icadımız bu manada işe yaradı diyebiliriz. Maliyeti ne oldu sorusu yoruma açık olsa dahi en azından kontrolden çıkardığımız enflasyonun hiper enflasyon boyutuna geçmesini önlemiş olduk. Aralık ve Ocak ayları için baz etki nedeniyle düşüş göreceğimiz enflasyon için 2023 yılı hedeflerinin tutacağını sanmıyorum. Çünkü Şubat sonrası seçim atmosferine gireceğimiz düşünüldüğünde enflasyonu kontrol altına alacak politikalar Haziran sonrasına bırakılacaktır.
Kur Korumalı Mevduatta park eden ciddi bir rakam ise herkesin üzerinde ciddiyetle durması gereken en önemli sorunumuzdur. Maliyeti bir yana bu tamamen kura endekslenmiş paranın yeni adresi neresi olacaktır? Otoritenin önünde iki seçenek vardır. Kur kontrollü olarak yukarı bir miktar daha gidecek veya bu para getirisi cazipleştirilmiş başka alanlara kanalize edilecektir. Son dönemde Borsa İstanbul’da yaşanan ivmenin bence ana sebebi budur. Özellikle yabancı payı tarihi dip seviyelere gelmişken her gün binlerce küçük yatırımcının hisse senedi piyasalarına yönelmesi borsayı yeni cazibe merkezi olarak öne çıkartmaktadır.
Benim diyebileceğim bedava peynir ancak fare kapanında olur. Tarih boyunca kolay yoldan para kazanmak isteyenler daima vardır. İnsanın bu zaafını kendi lehine çevirmeyi başaranlar ise arkalarında binlerce mağdur bırakarak ortadan kaybolmuşlardır. Borsaya yatırım yapmayı düşünenler için tavsiyem söylentileri değil şirketleri ve bilançolarını dikkate alarak yatırım yapmalarıdır. Borsamızda hakikaten küresel güç olabilecek şirketlerimiz mevcuttur. Hisse senedi almak bir şirkete ortak olmak ona yatırım yapmaktır.
2023 küresel olarak yaklaşmakta olan bir resesyon olduğu gerçeği ile yüzleşmek zorunda olacağımız bir yıl olacaktır. Bazı sektörler açısından 2022 yılı ile mukayese edildiğinde üretim ve kârlılık rakamlarının düşük olacağını öngörüyorum. Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaşın emtia fiyatlarına olan etkisi nedeniyle bir tahminde bulunmak çok güç. Ancak yaşanan haber akışına bağlı olarak piyasaların olumlu veya olumsuz her habere abartılı tepki vereceğini düşünüyorum. Hâlâ küresel olarak para arzı 2019 seviyelerinin çok çok üzerinde. Bunun içindir ki ne FED’in ne Avrupa Merkez Bankası’nın ne de diğer para otoritelerinin önlemleri hemen sonuç vermeyecek.
Kısaca Küresel bakımdan belirsizlikleri çok olan bir yıla merhaba demek üzereyiz. Şu günlerde birçoğumuz 2023 için bütçe çalışmaları yapıyor ve öngörülerde bulunuyoruz. Bütçeleri oluştururken 2023 yılını ilk 6 ay ve seçim sonrası 6 ay olmak üzere iki bölümde değerlendirmeli diye düşünüyorum. Zira seçimden sonra sonuçlardan bağımsız olarak ekonomik tablo çok daha net olarak masaya gelecek.