“Gerçek sorun kapitalizmdir.” Evet bu sözü hep savundum ama popüler olması bana ait değil. Antalya’nın ev sahipliğinde gerçekleşen G20 zirvesi ile eşgüdümlü yapılan B20 toplantılarında ülkemizin en büyük holdinginin yönetim kurulu üyesi tarafından dile getirildi. ”Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye inmesini istiyorum.”

Bu sözler de aynı kişiye ait. Ülkemizin organizasyon başarısının en büyük örneklerinden birini sergiledik.15-16 Kasım tarihleri arasında dünya liderlerini Antalya da ağırlayarak G20 zirvesine ev sahipliği yaptık. Antalya ve Türkiye olarak günlerce dünya gündeminde kaldık ve paranın satın alamayacağı bir tanıtım yapmış olduk. Bu toplantılar gündeme her ne kadar liderlerin görüşmeleri ile gelse bile aynı tarihlerde tüm dünyanın önde gelen işadamları B20 adı altında toplantılar yaptılar.

Antalya zirvesinin sonuç bildirgesinde ekonomik sorunların ağırlığı ciddi şekilde görülmekte. 27 maddelik liderler bildirgesinin neredeyse tamamı ekonomik şartların oluşturduğu tablonun düzelmesi adına yapılacakların adeta bir yol haritası. Bazı maddeleri paylaşacak olursak:

1-) Bizler G20 liderleri olarak insanlarımızın refahını artırmak için güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümeyi elde etmeye yönelik ilave ortak eylemlerimizi belirlemek üzere 15-16 Kasım 2015 de Antalya da bir araya geldik. Büyümenin güçlü ve kapsayıcı olması konusunda son derece kararlıyız.

2-) Büyümenin kapsayıcı olmasını, istihdam yaratmasını ve toplumun tüm kesimlerine fayda sağlamasını temin etmeye kararlıyız. Birçok ülkede artan eşitsizlikler sosyal dokuya ve vatandaşların refahına yönelik risk teşkil ediyor.

3-) Kalkınmada ve yoksulluğun ortadan kaldırılmasında özel sektörün güçlü bir rolü var. Ödemelere tasarruflara, kredilere ve benzeri hizmetlere erişimi açmaya yardımcı olmak yoluyla finansmanı tabana yaymayı geliştireceğiz.

4-) Girişimciliğin teşvik edilmesi dahil olmak üzere, gençlerimizin işgücü piyasasına daha iyi entegre olmasını desteklemek konusunda kararlıyız.

5-) Özellikle özel sektör katkısıyla yatırımları artıracak güçlü bir ivme sağlamak için yatırım ortamının geliştirilmesi, kamu yatırımları dahil olmak üzere verimli ve kaliteli altyapı yatırımlarının teşvik edilmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin(KOBİ)desteklenmesi ve bilgi paylaşımına katkı sağlayacak somut politika ve eylemleri bünyesinde barındıran özel yatırım stratejilerini geliştirdik.

6-) Dünyada 1 milyardan fazla insanın elektrik erişimi olmadan yaşadığını ve yaklaşık 2,9 milyar insanın yemek pişirmek için geleneksel biyoyakıt kullanmak zorunda olduğunun bilinciyle, ilk aşamasında sorunun yoğun olduğu Sahra-Altı Afrika da elektriğe erişimin iyileştirilmesine odaklandık. Bu husus da G20 enerjiye erişim eylem planını onaylıyoruz.

Bunlar gibi 20’den fazla madde imza altına alındı. Küresel iklim değişikliğinin etkilerine karşı yapılacaklar Küresel olarak daha adil ve modern bir vergi sistemi yolsuzluğa karşı oluşturulacak Dürüstlük ve Şeffaflık ilkeleri, Finansal sistemin dayanıklılığını artıracak tedbirler.

Bir tarafta Dünya ekonomisinin % 85’ini yöneten liderlerin altına imza attıkları bu bildirge diğer tarafta bildirgede yer alan 1 milyar elektriksiz insan. Bir tarafta kitlenen finansal piyasalarını açabilmek için trilyonlarca $ karşılıksız para basıp ekonomiye pompalayanlar diğer tarafta BM Gıda ve Tarım örgütü verilerine göre açlık sınırında yaşayan 850 milyon insan ve daha acısı her yıl açlık ve yetersiz beslenme sonucu ölen 6 milyon çocuk.

İstihdam artırmak adına alınan birçok karara rağmen 2008 sonrasında dünyanın en büyük şirketleri her yıl daha az personel istihdam ediyor ve istihdam yani iş gücü oluşturma görevini finansmanı olmayan Kobiler üstleniyor. Gelir dağılımında oluşturulmak istenen denge ise her yıl yapılan araştırmalar da ortaya koyuyor ki 2008 sonrası daha da bozulmuş bir halde.

“Dünyada kozmetiğe veya saç dökülmesine harcanan paranın onda biri ile sıtma ile mücadele edebilirsiniz. Eğer bu problemlere eğilmez isek korkarım daha olumsuz şeylerle karşılaşmamız kaçınılmaz olacak. Küreselleşmenin insanı bir tarafı yok. 60 milyon insan evini terk etti ve kötü insan hakları altında düşük ücretlerle çalışmaya hazırlar.” Bu sözler de Türkiye’nin en büyük holdinginin yönetim kurulu üyesine ait.

Bu yolun sonunun bir yere varmadığını her geçen gün daha çok insan anlıyor. Ben geleceğe dair umutluyum.