Merhaba sevgili okurlar, bundan böyle yazılarımla sizlerle birlikte olacağım. İlk yazımda özgüven ve vicdan konusunu ele almaya çalıştım. Umarım yazımı beğenirsiniz.

Sık sık insanların özgüveninin yüksek veya düşük olduğunu duyarsınız. Sizce bu ne anlama gelir?

Bu, bir kişinin kendisi hakkında fikir içeren bir imaj olduğu anlamına gelir ancak bu imajın ana özelliği içsel olmasıdır. Aslında burada ince bir çizgi var; bazen yüksek veya düşük özgüven kişiyi yetersiz kılar.

Örneğin bir profesör unvanı ve diplomalarına rağmen kendisini yeterince zeki ve entelektüel bulmayabilir. Diğer bir kişi kendini çok bilgili olarak görür ama aslında yazmayı ve konuşmayı bile bilmiyordur.

Bu nedenle değerinizi ve öneminizi değerlendirmeye çalışmanıza gerek yok çünkü bu sadece sizin içsel vizyonunuz ve gerçekliğiniz. Ama elbette eylemlerinizi, işinizi, sözlerinizi değerlendirmeniz gerekiyor. Onurlu davranmalı ve utanmayacağınız bu tür eylemleri gerçekleştirmelisiniz. Bu durumda vicdanlı davranmak ve başkalarına baskı yapmamak önemli.

Gerçekten vicdan, yüksek kültür ve kendi kendine eğitimin bir niteliğidir. Bu, kötülüklere karşı en iyi silahtır. Bu niteliğe sahip olmayan kişi, tüm kötülüklere, alçak eylemlere, günahlara ve ihlallere kolayca erişebilir.

Bu nedenle kişinin kendine saygısını değil, vicdanını geliştirmesi daha iyidir. Bu kişiyi pişman olacağı şeyi yapmaktan koruyacaktır.

Vicdanınızın sesini dinleyin, yaptıklarınıza dikkat edin, bu durum hayatınızı, davranışlarınızı ve hatta görünüşünüzü önemli ölçüde etkileyecektir. Ne de olsa Allah insanı önceden böyle yaratmıştı.

Ne yazık ki, modern toplumda modern zamanlarda, utanç, vicdan, alçakgönüllülük, iffet, geri kalmanın bir işareti olarak kabul edilir ve çok az insan bunu dikkate almaktadır. Ama vicdanla yaşamak, iyi işler yapmak, iyi davranışlar göstermek ve içinizden gelen mutluluk akışını hissetmek ne kadar güzel.

Vicdanınızla uyum içinde yaşamanızı diliyor, çok zeki bir adamın dediği gibi; en iyi uyku yastığı temiz bir vicdandır diyerek yazımı noktalıyorum.