Bel Ağrılarından Nasıl Korunalım?
Bel ağrıları dünya genelinde en yaygın görülen ağrılardır. Toplumun %80 i yaşamının bir döneminde mutlaka bel ağrısı yaşamıştır. Bel ağrılarının çoğu akut karakterde olup 6-8 haftada iyileşmektedir.
Bel ağrılarının bir kısmı iyi tedavi edilmediği takdirde kronikleşebilmektedir. 3 aydan uzun süren bel ağrılarına kronik bel ağrıları diyebiliriz.
Kimler Risk Altında
Kronik bel ağrısı sıklığı toplumda yüzde 25’lere ulaşmıştır. Bel ağrıları genç yaşla birlikte başlayıp, yaşla birlikte görülme sıklığı artmaktadır. Bel ağrısı için kimler risk altındadır diye gözden geçirecek olursak; obez bireyler, sigara içenler, ağır iş koşullarında çalışanlar, fiziksel kondisyonu yetersiz olanlar, uzun süre ayakta kalanlar, uzun yol sürücüleri, ağır yük taşıma, kıvrılarak ve ani hareket yapma, düşük sosyoekonomik durum bel ağrısı gelişmesi için önemli risk faktörleridir. Ayrıca, sırt ve karın kaslarının kuvvet ve dayanıklılığı bel ağrılı hastalarda zayıftır. Bu zayıflık bel ağrısına yatkınlığı da artırmaktadır. Bel ağrısını önlemenin en önemli yolu egzersizler yaparak hem kondisyonu artırmak hem de bel-karın kaslarını kuvvetlendirmekle mümkündür. Bunu yaparken hareketleri doğru yapmak, eklemlere aşırı yük bindiren ve beli zorlayan halter, jimnastik, güreş, tenis, kayak gibi sporları yaparken dikkatli olmak gerekmektedir.
Bel Ağrısı Nedenleri
Bel ağrısının nedenleri arasında; kas zorlanması, tutulma, bel fıtığı, bel kayması, kireçlenme, kanal darlığı, kemik erimesi, romatizmal hastalıklar, enfeksiyon ve kanser bulunmaktadır. Bel ağrısına neden olan altta yatan durumun tespiti hekim muayenesi ile olmaktadır. Uygun tetkiklerin ardından tedaviye başlamak doğru bir yaklaşımdır. Her ne kadar bel ağrılarının yüzde 80’i zorlanma, tutulma (lomber sprain-strain) gibi hastalıklar olsa da, bu gibi basit durumlar dahi iş gücü kaybına neden olmakta ve yaşam kalitesini bozmaktadır. Altta yatan bel fıtığı, kemik erimesine bağlı omurga kırığı, kanserin kemik yayılımı veya romatizma gibi bir durum varlığında ise daha ciddi sonuçlarla karşılaşılabilmektedir. Kanal darlığı, kemik erimesi, enfeksiyon ve kanser gibi önemli hastalıkları atlamamak adına öncelikle hekim muayenesi gerekmektedir. Toplumda ne yazık ki, yaygın bir şekilde sınıkçı, çıkıkçı, masajcı, yardımcı sağlık personeli olarak tanıtan ve ağrıları iyileştirdiğini iddia eden kişilere rağbet fazladır. Tedavi için yetkinliği olmayan eğitimsiz kişilere gitmek, geri dönüşü olmayan kalıcı hasarlara neden olabilmektedir. Bel ağrılı hastaların öncelikle fizik tedavi uzmanı, beyin cerrahisi, ortopedi gibi alanında uzman hekimlere muayene olması akılcı bir yaklaşım olacaktır.
Korunmak İçin Neler Yapılmalı?
Bel ağrısından korunmak için dikkat edilmesi gereken durumları şu şekilde özetleyebiliriz:
Bel ağrı tedavisinde çok sayıda seçenek karşımıza çıkmaktadır. Bunları ilaç tedavileri ve ilaç dışı tedaviler şeklinde 2 gruba ayırabiliriz. İlaç dışı tedaviler arasında; hasta eğitimi, egzersiz tedavileri, fizik tedavi uygulamaları (masaj, yüzeysel ve derin sıcak uygulamaları, analjezik akımlar, traksiyon), manuel tedavi uygulamaları ve girişimsel işlemler (steroid, lokal anestezik, dextroz, PRP ve ozon gibi lokal enjeksiyonlar, kuru iğneleme ve akupunktur) bulunmaktadır. Hasta için uygun tedavi hekim ile birlikte işbirliği içerisinde planlanmalıdır. Tedavinin temelini öncelikle ağrının giderilmesi oluşturmaktadır. Ağrı ile başa çıkıldıktan sonra ise ağrının tekrarlamasının önlenmesi hedeflenmelidir. Bunun için ise egzersiz uygulamaları ilk planda akla gelmektedir. Akut ağrılı hastalar için verilebilecek egzersizler sınırlıdır. Genellikle böyle bir durumda ağrıyı şiddetlendirmeyecek izometrik güçlendirme egzersizleri tercih edilmektedir. Ağrı azaldıkça zamanla germe, gevşeme ve izotonik güçlendirme egzersizleri eklenmelidir. Akut ağrılı dönemde hastanın bel korsesi kullanması uygun olacaktır. Özellikle ev işleri yaparken, yürüyüşler esnasında ve yolculuk esnasında korse kullanmak gerekmektedir. Korse kullanmak bel karın kaslarını zayıflattığı için uzun dönem korse kullanılması uygun değildir.
Bel ağrısından korunmak için dikkat edilmesi gereken durumları ise şöyle özetleyebiliriz;
- Postür çok önemlidir. Doğru duruşu öğrenmek ve bunu devam ettirmek ağrıdan korunmanın ilk adımıdır. Bunun için esnekliği artıran pilates, yoga türü egzersizler uygundur.
- Aşırı kilo hem bel - karın kaslarını güçsüzleştirdiğinden hem de eklemlere binen yükü artırdığı için ideal kiloya ulaşmak bel ağrılarından korunmanın bir diğer yoludur.
- Yere eğilirken belden değil, dizleri kırarak ve çömelerek oturulmalıdır.
- Ağır yükleri kaldırmaktan kaçınılmalıdır.
- Ani ve kıvrılmayı gerektiren hareketlerden kaçınılmalıdır.
- Günaşırı 30 dakikalık yürüyüşler bel ağrısından korunmak için önerilmektedir.
- Belin ani ısı değişikliklerinden korunması önemlidir (sıcak-soğuk geçişlerine dikkat edilmelidir)
- Uyurken diz altına yastık koymak ya da yan yatış pozisyonunda uyumak bel içi basıncı azaltır. Bu şekilde uyuma bel ağrısından korunmak için idealdir.
Egzersizlere başlarken ısınma ve gevşeme hareketleri mutlaka yapılmalıdır. Isınma için 3-5 dakikalık yürüyüş yeterlidir. Gevşeme egzersizine başlamadan önce birkaç dakika sırt üstü uzanılmalıdır. Bu sırada bel yatağa düz olarak bastırılmalı ve dizler de kıvrık durumda olmalıdır. Gevşemeyi daha arttırmak için dizlerin altına yastık konması yararlı olur. Bel için önerilen egzersizlerin günde en az 2 defa yapılması uygundur. İdeal olanı günde 3 defa yapmaktır, ancak ağrılı durumlar çoğu hastada günde 3 kez egzersize izin vermemektedir. Bel ağrısı olan bir hastanın evde yapabileceği birkaç basit egzersiz aşağıda gösterilmiştir.
- Sırtüstü uzanın. Bir dizinizi göğsünüze çekin. Bu sırada diğer dizi düz tutmaya çalışın. Aynı hareketi diğer bacak için de yapın. Bu hareketleri 15 kez tekrar edin. (Bu hareket arka kasları gererek bel ve sırt ağrılarını azaltır)
- Her iki dizinizi göğsünüze doğru çekin. 15 tekrar ile hareketi tamamlayın. (Bu hareket omurgayı gerek, sinirlerin geçtiği kanalları açarak bel ağrısını azaltır)
- Belinizi yere yapıştırarak o şekilde tutun. 10 a kadar sayıp bırakın. Bunu yaparken kalçanızı kaldırmaya çalışın. Bu hareketi 15 kez tekrar edin. (Belin çekirdek kaslarını güçlendirerek hem bele binen yükü hem de ağrıyı azaltır)
- Dizlerinizi bükerek sırt üstü uzanın. Kollarınızı vücudunuzun yanlarına doğru uzatın. Daha sonra bacaklarınızdan güç alarak belinizi yukarı doğru kaldırın. Bu sırada doğru nefes alımı ile karnınızı sıkın. Bu hareketi 15 kez tekrar edin. (Bu hareket dik durmak, kamburluğu önlemek için etkilidir. Karın, sırt ve kalçayı güçlendirerek omurga dengesini sağlar.)