Doç.Dr. Mustafa Turgut YILDIZGÖREN

Doç.Dr. Mustafa Turgut YILDIZGÖREN

Vücudumuzun Temel Yapı Taşı: KOLAJEN

 

Kolajen nedir?

Kolajen insanlarda ve hayvanlarda cilt, kemik, kıkırdak ve tendon gibi farklı bağ dokularda bulunan yapısal bir proteindir. Vücutta en çok bulunan proteindir ve toplam vücut proteininin yaklaşık 1/3’ünü oluşturmaktadır. Bağ dokunun oldukça önemli bir bileşeni olan kolajen, dokuları yapıştırıcı gibi bir arada tutmaktadır. Kolajen sarmal yapıdaki üçlü polipeptit zincirden oluşmaktadır.

collagen.jpg

Kolajen tipleri nelerdir?

Vücutta pek çok farklı tipte kolajen molekülü bulunmaktadır. Temel görevleri bağ dokusunu desteklemek olsa da her birinin özelleşmiş birtakım görevleri bulunur. Çok fazla tip kolajen bulunmasına rağmen ana olarak 4 tip kolajeni ele alabiliriz.

Tip 1 kolajen: Vücutta bulunan kolajenin %90'ını oluşturur. Sıkıca demetlenmiş yapıda bulunur. Kemik, deri, tendon, fibröz kıkırdak ve diş yapısının kurulmasında görevlidir. 

Tip 2 kolajen: Bu tip kolajen lifleri, Tip 1'e göre daha gevşek paketlenmiştir. Eklemlerde yer alan elastik kıkırdakta bulunur. 

Tip 3 kolajen: Kas, organ ve damar yapılarında yer alır.

Tip 4 kolajen: Cilt katmanlarında bulunur.

kolajen.jpg

Kolajen üretimini arttıran besinler nelerdir?

Vücut glisin ve prolin adlı iki tane aminoasidi birleştirerek kolajen üretimini başlatır. Kolajenin yeterli ölçüde ve kalitede sentezlenebilmesi sağlık açısından oldukça önemlidir. Bu süreç için C vitamini gerekmektedir. Bu yüzden yeterli C vitamini alınması kolajen sentezi için gereklidir. Bakır minerali, üretilen kolajenin düzenlenmesinde görev alır. Kolajenin dokuya gerekli sağlamlığı verebilmesi için gerekli bağ oluşumlarında bakır rol oynar. Dolayısıyla bakırın yeterli miktarda tüketilmesi de gerekir. Vücudun gerekli kolajeni ürettiğinden emin olmak için; glisin içeren (kırmızı et, beyaz et, balıklar), prolin içeren (yumurta akı, süt ve süt ürünleri, lahana, mantar) ve C vitamini içeren (narenciyeler, çilek, biber) besinler tüketilmelidir. Özellikle sığır ve inek etinde kolajen yüksek miktarda bulunmaktadır. Hayvanların kemiklerinde, derisinde ve sakatat bölgelerinde kolajen daha fazladır.

Kolajenin faydaları nelerdir?

Cildin canlılığını ve elastikiyetini arttırır.

Saç ve tırnak yapısını sağlamlaştırır.

Diş eti kanamalarının görülme riskini azaltır.

Bağ dokusunu sıkılaştırarak selülit görüntüsünün azalmasına yardımcı olur.

Bağırsakların bağ dokusu olarak, sindirim sistemini destekler.

Vücudun zararlı toksinlerden arınmasına yardım eder. Bu şekilde karaciğer sağlığını destekler.

Eklem ve arterlerdeki dokuları onararak kan basıncının korunmasına yardım eder.

Kalp sağlığına yardımcıdır.

Kolajen ne zaman azalmaya başlar?

Yaşın ilerlemesiyle birlikte vücutta üretilen kolajen miktarı azalır ve kalitesiz kolajen üretilir. Bu durum sonucunda cilt esnekliğini kaybeder ve kırışıklıklar meydana gelir. Bu doğal bir süreçtir. Kıkırdak dokusu da zayıflar. Eklemlerle ilgili problemler görülür. Kolajen üretiminin veya yapısının zarar görmesi çeşitli rahatsızlıklara neden olabilir. Fazla şeker ve rafine karbonhidrat tüketimi, kolajenin kendini yenileme özelliğini engelleyebilir. Aşırı şeker tüketiminden kaçınmak, vücuttaki kolajen kalitesini korumaya yardımcı olabilir. Güneş ışığına uzun süre maruz kalmak, kolajen üretimini azaltabilir. Vücudun yeterli miktarda kolajen sentezleyebilmesi için güneş ışığına aşırı maruziyet konusunda dikkatli olunması önerilir. Sigara içmek; kolajen sentezini azalttığı gibi yara iyileşmesini geciktirebilir ve kırışıklıklara neden olabilir. Bu zararlı dışında, sigaranın neden olduğu çok ciddi hastalıklar vardır. Tüm bunlardan korunmak için sigaranın bırakılması oldukça büyük önem taşır.

collajen.jpg

Kolajen takviyesi nelere fayda eder?

Kolajen, vücutta oldukça yaygın olarak bulunan bir proteindir ve özelleşmiş çok sayıda farklı alt tipi vardır. Kolajen takviyesi kullananlar, vücutlarındaki kolajen miktarını artırarak daha sağlıklı bir yaşamı hedefler. Kolajen takviyeleri; saç sağlığından kıkırdağa, yüzdeki kırışıklardan kalp hastalıklarına geniş bir yelpazedeki istenmeyen olayları önlemede yardımcı olur.

Kolajen ciltte bol miktarda bulunur. Yaşlanmayla birlikte cildin iç tabakalarında kolajen kaybı meydana gelir, cilt esnekliğini kaybeder ve hasar görmeye açık hale gelir. Elastikiyetini kaybeden ciltte kırışıklıklar oluşmaya başlar. Kolajen takviyesi ile cilt esnekliği artar ve cildin nem dengesi düzelir.

Kolajen takviyesi kas kütlesinin artırılmasında rol oynar. Düzenli olarak dayanıklılık egzersizleri yapan ve kolajen takviyesi alan kişilerde kas kütlesinin normale göre daha çok arttığını gösteren çalışmalar mevcuttur. Yağsız vücut kitlesinin artmasına yardımcı olan bu takviyeler ile daha sağlıklı bir vücuda kavuşmak mümkündür. Kolajen, kıkırdak üretimini uyarmaya yardımcı bir proteindir ve kemikleri aşınmaya karşı korur. Eklemlerin esnek bir biçimde ve rahatça hareket etmesini sağlar. Kolajen takviyeleri sayesinde eklemdeki ağrı azaltılabilir ve eklem katılığında azalma görülebilir. İleri yaştaki kişilerde sık görülen bir eklem hastalığı olan osteoartritin neden olduğu sorunların iyileştirilmesinde takviyeler olumlu etki yapabilir.

Kolajen takviyelerinin kalp sağlığı üzerinde olumlu etkilerinin bulunduğuna yönelik çalışmalar da vardır. Takviyelerin düzenli olarak kullanılması; damar tıkanıklığına yol açabilecek yüksek kolesterol, damar sertleşmesi gibi faktörleri iyileştirmede etkili olabilir. Kolajen faydaları arasında damar tıkanıklığının önlenmesi, kalp sağlığına olumlu etki etmesi yer alır.

Kolajen saç sağlığı için de oldukça önemlidir. Saçın yapısını oluşturan temel maddelerden biri olan kolajenin takviyelerle alınması, vücuttan kaybedilen kolajenin yerine konması açısından oldukça önemlidir. Saç köklerinde çeşitli reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan serbest oksijen radikalleri, köklerdeki hücrelere zarar verebilir. Saçların beyazlaması da serbest radikallerin saç üzerindeki etkilerinden biridir. Kolajen, antioksidan gibi davranarak serbest radikalleri ortadan kaldırır. Saç köklerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur.

Kolajen takviyeleri kullanmalı mıyız?

Beslenme alışkanlığını düzelterek ve zararlı alışkanlıklardan uzak durularak bir yere kadar kolajen kaybı azaltılabilir. Özellikle 40 yaşından sonra ve menopoz sonrası vücudun kolajen üretme kabiliyetinin zayıflaması sonucunda kaybedilen kolajenlerin geri konulması ancak takviyelerle mümkün olmaktadır. Kolajen takviyelerinin 3 ay süreyle düzenli kullanılması önerilmektedir. Kolajen takviyelerinin tablet, kapsül, toz ve sıvı formları mevcuttur. Kolajen dışardan takviye olarak alındığında öncelikle sindirim sisteminde aminoasitlere parçalanır ve aminoasit olarak kana karışır. Farklı formlarda üretilen kolajen ürünleri arasında likit şekilde tüketilecek kolajen takviyesi, vücudun adaptasyon ve hızlı reaksiyonu açısından en faydalı yöntem olarak öne çıkar. Kolajen ürününün daha çok emilebilmesi için kolajenin biraz daha parçalanmış daha etkili hali olan hidrolize peptid kolajen içeren takviyeler tercih edilmelidir. Toz ve tablet ürünlerin kullanımı zordur. Sıvı ürünleri, kullanım kolaylığı ve emilim oranlarının yüksek olması nedeniyle tercih edilmelidir. Kolajen takviyelerinin daha iyi etki göstermesi için kahvaltıdan yarım saat önce veya gece yatmadan aç karnına alınması daha iyi olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
Doç.Dr. Mustafa Turgut YILDIZGÖREN Arşivi