Okula yeni başlayan çocuğunuz gitmek istemiyor mu?
Okullar açıldı, eğitim – öğretim yılının başlamasıyla birlikte artık okul bahçelerinde, sınıf kapılarının önünde ya da sınıfın içinde okula yeni başlayan, ağlayan çocuklar; bu çocukların karşısında da aciz kalmış anne babalar ve çocukları ikna etmeye çalışan öğretmenler var. Belki sizin de anaokuluna ya da okula yeni başlamış çocuğunuz var. Yeni bir dünya, yeni bir keşif dönemi...
Bazılarınız için durum hiç de hayal ettiğiniz gibi gelişmiyor olabilir. Çok hevesli olması gerekirdi oysaki çocuğunuzun ama okula gitmek istemiyor. “Hayır ben gitmeyeceğim evde kalacağım!” diye tutturmaya başladı.
Okul normalde çocuklar için eğlenceli ve heyecan verici bir ortamdır. Ancak bazı çocuklar için okula başlamak bir anda anneden ve babadan kopuştur. Temelde yatan kaygı ayrılık kaygısıdır. Çocuk sürekli yakın olduğu, kendini güvende hissettiren anne ve babasından kopmak istemez. Bazı çocukların anne ile yakındır ilişkisi, bazıları da baba ile. ‘İyi de bu zamana kadar böyle bir sıkıntı yoktu; okul başladı bu sıkıntı neden çıktı şimdi?’ diyebilirsiniz. Çünkü ilk defa ayrışma gerçekleşiyor. Belki de bağımlı bir ilişkisi vardı çocuğun anne ya da babasıyla. Ama şimdiye kadar buna uygun bir ortam ve koşullar oluşmadığı için bu sorun da ortaya çıkmamıştı daha önce.
Ayrılık kaygısı yaşayan çocuklar sonrasında okula gitmek istemezler. Çünkü evdeki o güvenli ortamdan uzaklaşmış olurlar. Okul onlara yabancı ve güvensiz bir ortam gibi görünür. Orada tanımadığı insanlar vardır; bu insanlar ona göre tehlikeli olabilir. Kendini orada kalabalığın içinde güvensiz ve tek başına hissediyor olabilir.
Peki problemi çözmek için neler yapabilirsiniz?
Çocuğu okula hazırlamaya evde başlamalısınız. Çocuğunuz sıkıldığı zaman ya da arkadaşlarıyla evde birlikteyken ona okuldan söz edin. Okulun ne kadar keyifli olduğunu, arkadaşlarıyla orada sürekli zaman geçirebileceğini, farklı oyunlar oynayabileceğini anlatın ona. Ama asla bunu sürekli yapmayın. Doğru zamanları ve uygun koşulların oluştuğu durumları yakalamalısınız. Evin yetersiz olduğu ya da çocuğunuzun sıkıldığı zamanlarda bahsedin ki okula heveslenebilsin.
Çocuğunuzu asla okulla korkutmayın. Okul çocuğunuzun uzun yıllar gideceği, oradan bilgi ve eğitim alacağı bir yerdir. Eğer siz onu okulla ya da öğretmenle korkutursanız; okula, öğrenmeye, bilgi edinmeye ve öğretmenine karşı korku hissetmeye başlayacaktır. Bu durumda da yine okula gitmek istemeyecektir.
Çocuğunuz, “okula gitmek istemiyorum” diye tutturduğunda onunla asla inatlaşmayın. Çünkü çocuğunuz okulla ilgili bir kaygı hissettiğinde bunu her boşlukta dile getirecektir. Bu durum yatmadan önce, oyun sırasında ya da yemek yerken dile getirebilir. Bu durumda çocuğu ikna etmeye çalıştığınızda ya da “hayır gideceksin" diyerek onunla inatlaştığınızda aslında çocuğunuzun kaygılarını ve korkusunu tetiklemeye başlıyorsunuz demektir. Ayrıca yapılan araştırmalar gösteriyor ki; kaygılı ebeveyn tutumları, çocukların da aynı şekilde kaygılı olması yönünde riski arttırıyor. Ben bir şeyleri başarabilirim inancı, kendine olan güven duygusu kaygılı anne ya da babası olan çocuklarda çok daha az gelişiyor.
Çocuğunuzun okul korkusunu normalleştirin. Çünkü onun için hayatının yeni bir süreci başlıyor ve daha önce bilmediği bir yere gitmesi gerekiyor. Belki kendini orda güvende hissedemeyeceğine inanıyor belki de bu kadar kalabalık bir ortamda kendini yalnız hissediyor. Çocuğunuzu okula güvenle alıştırabilmeniz için, okul korkusunu yavaş yavaş azaltabilmeniz için mutlaka basamak basamak alıştırma yapın. Bunun için öğretmen ile uyum sürecine girin. Örneğin okula gideceği ilk hafta 1 er saat okula gitmeyi plânlayın. Önce kapının önünde bekleyin teneffüslerde yanında olun. Sonraki hafta 2 şer saat götürün. Bu sefer sınıf kapısının önünde değil bahçede bekleyin ve ona bahçede bekleyeceğinizi söyleyin. Problemi adım adım öğretmen işbirliğiyle çözmeye çalışın.
Bütün bunları yaptınız ve okul başladı. Yine de çocuğunuz “okula gitmek istemiyorum” diye hırçınlaşırsa, ikna etmeye çalışmadan sanki hiç ağlamıyormuş gibi okul zamanı deyip hemen toplayarak çocuğunuzu mutlu bir şekilde okula götürmelisiniz. Okul çıkışı yine hevesle mutlu bir şekilde karşılamalısınız. Sanki önceki kaos hiç yaşanmamış gibi... Unutmayın çocuğunuz sizin duygu durumunuza, davranışlarınıza ve tutumunuza göre okula gitmeyi normalleştirebilecek. Her şeyden önce çocuğunuzun okula gitmesi konusu sizin için normalleşmelidir. Aradan üç dört hafta geçmesine rağmen okul krizi halen aynı düzeyde devam ediyorsa da bir uzmana başvurmalısınız.
Yeni eğitim yılının tüm öğrencilere, ailelerine ve öğretmenlere hayırlı olmasını dilerim.