Hepimiz hayatımız boyunca pek çok sorunla ve bizi üzen olaylarla karşılarız. Bir an önce o sorun çözülsün isteriz. Peki, bir sorunla karşılaştığımızda nasıl tepki veriyoruz? Nasıl hissettiğimiz, o anda neler düşündüğümüzün farkında mıyız? İnsanların gözünde nasıl göründüğümüzü önemsiyor muyuz? Hissettiğimiz duygularımızı açıkça ifade edebiliyor muyuz yoksa olduğumuzdan farklı görünebilmek için çaba mı harcıyoruz?

Yaşadığımız sorunlar karşısında hepimiz farklı tepkiler veririz. Bazılarımız üzülünce kendini yerden yere atar; ağlayarak üzüntüsünü ifade eder, üzüldüğünü belli edecek şekilde davranır. Kimimiz de donuk bir surat ifadesiyle duygularını belli etmez. Kendini hiç bir olaydan olumsuz ya da olumlu etkilenmeyen biri olarak göstermek bazılarımız için çok tutulan bir davranış biçimidir. Her durumda GÜÇLÜ GÖRÜNMEK için kendilerini programlamışlardır. Bunun için çaba sarf ederler. Ağlamazlar, duygularını belli etmezler,  dertlerini kimseyle paylaşmazlar...

Belki siz de bu insanlardan birisinizdir. Güçlü olamadığınız durumlarda, sizi üzen olaylar yaşadığınızda  bile hep güçlü görünmek zorunda olduğuna inananlardansınız belki de ...

Bu ay bu konuyu ele almak istedim; “GÜÇLÜ GÖRÜNME ÇABASI” Psikolojik destek almaya gelen insanlarda çoğunlukla karşılaştığım bir durum. Güçlü görünmeye çalışan insanlar için psikolojik destek almaya gelmek genellikle çok zor olur. Çünkü onlara göre psikolojik destek almak zayıf ve güçsüz insanların yapacağı bir şeydir. Dolayısıyla başka insanların onun zayıf ya da güçsüz olduğunu bilmelerini asla istemezler. Fakat neredeyse hayatı boyunca güçlü görünmeye çalışmak insanın enerjisini tüketen, kendinden ve duygularından uzaklaşmasına neden olan bir çabadır. Bastırılan duygular, ifade edilemeyen düşünceler, birilerinin desteği ve yardımı olmadan bir yaşam sürmeye çalışmak en nihayetinde kişinin bir yerden sonra taşıyamayacağı bir yük haline gelir. Çoğu zaman kişide psikolojik ya da fiziksel rahatsızlıklara yol açar.

Peki, neden bazı insanlar güçlü olmadıkları halde böyle bir çaba içine girer?

“Güçlü görünmek zorundayım yoksa insanlar benim zayıf ve güçsüz olduğunu düşünüp bana acırlar...”

“Güçlü görünmezsem eğer otoritem sarsılır.”

“Güçlü görünmek zorundayım yoksa diğer insanlar bana zarar verebilir.”

“Güçlü olmak zorundayım yoksa yalnız kalırım, , sevilmem, dışlanırım...”

“ Hayatım boyunca güçlü olmak zorundaydım çünkü ailem bana hiç destek olmadı.”

“Güçlü görünmeliyim, duygularımı ifade edersem zaten insanlar beni anlayamazlar ki...”

“Güçlü görünmek zorundayım yoksa insanlar benden sıkılır...”

“Güçlü olmak zorundaydım çünkü annem güçsüz bir kadındı...”

Bu ifadeler seans odasına gelen danışanlarıma ait. İfadelerden de anlaşılacağı gibi bu kişilerin aslında iç dünyalarında korkuları var. Kimi yalnız kalmaktan, sevilmemekten, dışlanmaktan korktuğu için; kimi zarar görmemek için güçlü görünme maskesini kullanıyor.

Bazıları çocukluk döneminde ihmal edilip yalnız bırakılan kişiler. Korktuğu ya da üzüldüğü zamanlarda anne ya da babasına kendini ifade edemeyip duygularını kendi iç dünyasında tek başına yaşamış çocuklar... Güçsüz hissettikleri durumlarda desteklenmeyip, yalnız bırakılan veya üzüldüklerinde, ağladıklarında suçlanıp azarlanan ya da aşağılanan çocuklar...

Bir diğer profile baktığımız zaman da;  güçsüz, zayıf, aciz ya da kronik hastalığa sahip bir ebeveynle büyüdükleri için her durumda ve koşulda güçlü olmak zorunda kalmış bir çocukluk dönemi yaşadıklarını görürüz.

Bazıları güçsüz oldukları zaman reddedilmişler. En çok da erkekler. Toplum tarafından, ailesi tarafından her zaman güçlü olmak zorundasın diye yetiştirilen erkek çocukları. Bizim toplumumuzda ve genel olarak dünyada güçsüzlüklerini, korkularını ifade etmesinden ziyade; her durumda güçlü olabilen, duygularını bastırabilen insanlar özellikle erkekler, daha çok onay görmekte ve tercih edilmekteler. Bizim toplumumuzda “Erkekler ağlamaz” lafını duymadan büyümüş kaç erkek vardır sizce? Toplumun erkeklere yüklediği bu laf aslında güçlü görünmek zorundasın, üzüldüğünü belli etme, sakın duygularını ifade etme demenin en kesin ve kestirme yolu. Bu baskının altında onaylanmama korkusuyla güçlü görünmek zorunda bırakılmış insanlar...

Bir diğer grup eğer güçsüz görünürse diğer insanların ona zarar vereceğine, ezeceğine inanan insanlardan oluşuyor. Güçlü görünme maskesiyle kendini diğer insanlara karşı koruyarak güvende olmaya çalışıyor.

Sonuç olarak güçlü görünmek zorunda olmanın altında hangi neden yatıyor olursa olsun,  bu çaba kişinin kendini korumak için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır aslında. Savunma mekanizmaları kişiyi zamanında korumuştur, yaşadığı sorunlarla bahsetmesini sağlamıştır. Ama sürekli savunma halinde olmak ruhsal ve fiziksel açıdan bize zarar verir. Bastırılan ve ifade edilmeyen duygular bir yerden sonra psikolojik ve ya fiziksel sorunlara neden olur. Duyguları ifade etmek kadın olsun erkek olsun insanın en doğal ihtiyacıdır. Kaldı ki hayatımız boyunca her zaman güçlü olmak zorunda değiliz. Yaşamımız boyunca hepimizin güçsüz hissedebileceğimiz, üzülebileceğimiz, korkabileceğimiz anlarımızın olması da bir o kadar doğaldır. Duygularımızı göstermek, ifade etmek bizi birbirimize yakınlaştırır ve diğer insanlardan destek almamızı da sağlar. Bu durum insan olmanın sağlıklı yaşayabilmenin gereğidir.