Yenileşim ve değişimle ilgili hep konuşula gelen, değişeme direnç ezberimizi bozmak niyetinde olmadığımız düşünce temeline dayanıyor olsa gerek.
Oysa ki insan hayatını pozitif yönde etkileyen olumlu değişimler insan hayatına teknolojik yenilikler katar, rahat yaşamasını sağlar. İşte bu insan hayatında değişimi zorunlu kılar. İnsan ırkı yapay zeka kadar değişime hızlı adapte olabilse..
Dünyada keşfedilecek Amerika gibi yeni bir kıta yok, artık yer küreye sığamayan, her geçen gün dünyaya, yaşadığı ortamlara yerlere bir çok zarar veren insan gelişime direnerek korkarım ki dünya ya sera etkisiyle buzulların erimesi, okyanusların ısınması, yer sularında ki düşüşler, hava kirliliği, ormanların yok edilmesi gibi bir çok nedenlerden karbondioksit oranının yükselmesine neden olmakla dünyanın yaşanır hale gelmesinde korkarım ki geç kalacaktır.

Bu düşünceyi körükleyen siyasi iradeler var oldukça ve halen de devam ettikçe yer kürede ki bozulma devam edeceğe benziyor.
Uzayda hayat aramaya harcanan paraların yerine dünyanın çevre ve yaşam koşullarını iyileştirme ve korumaya yönelik harcansa tüm insanlık için dünya daha yaşanabilir duruma gelecektir.
Elbette uzayla ilgili çalışmalarda devam etmelidir. Edecektir de..
Dünya ve insan bilgi, teknoloji ve yapay zeka sayesinde eskisinden bile daha hızlı değişiyor.
Kuantum, bilgisayarlar, insan biyolojisi de dahil çok şeyi değiştirecektir.​

Öyle ki DNA’yı tam olarak düzenlemek için “düzenli aralıklarla bölünmüş palindromik tekrar kümeleri” teknikleri sayesinde genom düzenleme denemeleri yapılmaktadır.
Genetik maniplasyonun en iyi yönü, genleri yenilemenin, bilim insanlarının gen mutasyonlarını düzelterek genetik kaynaklı hastalıkları tedavi etmesine olanak sağlamasıdır.
Ancak DNA maniplasyonunun iyi yanı kadar, iyi olmayan insan yaşamının aleyhine kullanma olasılığı da vardır. Bunları da iyi bilmek ve engel olmak gerekmektedir.
Çünkü bu insan varlığının devamı için çok çok önemlidir.
Akıl değişime uyum sağlama yeteneği ile bilinir. Nitekim insan aklı, değişen koşullara uyum sağlama kabiliyeti gösterenlerin nesiller boyunca doğal seçilimi neticesinde ortaya çıkmıştır.
Bizim ve bir sonraki neslin erken yaşta bilimin ve yeniliğin bütünüyle içinde olma kararlılığına sahip olduğundan emin olmak için hepimize görev düşmektedir.
Umarım milletçe bunun farkına varıp geç kalınmaz.
Türkiye olarak zamanında değişime uyum sağlayarak, dünyada gelişmiş ülkeler arasında hak edilen yer alınmış olur...
Millet olmanın öz değerlerini kaybetmeden, değişime uyum sağlayan bir toplum olabilmek umuduyla...
Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle...