Çocuğunuzun korkularıyla nasıl baş edebilirsiniz?
Korku duygusu çocuklarda sık karşılaşılan bir durumdur. Anne ve babasının sandığı kadar güçlü olmadığını fark eden çocuk, güvenliğiyle ilgili endişe hisseder ve korku duygusu da böylece gelişmeye başlar. Özellikle üç ve sekiz yaş arasındaki çocukların çoğu karanlıktan, yabancılardan, anne ve babalarından ayrılmaktan, kaybolmaktan, hayvanlardan, canavarlardan, sevdikleri birinin ölmesi gibi konularda endişe yaşarlar.
Farklı çocuklarda görülen korkular birbirleriyle o kadar benzerlik gösterir ki, sanırsınız hepsi aynı yönetmenden çıkmış film senaryolarını okumuş ya da aynı korku filmini izlemiş gibidirler. Hayallerinde canlandırdıkları, neye benzediğini tam olarak tarif edemeyecekleri bir canavarın olduğunu ve kendilerini alıp götüreceğini düşünebilirler. Araştırmalar okul dönemindeki çocukların hemen hepsinin en az bir tür korkusunun olduğunu göstermiştir ki bu korkuların çoğu kendi güvenlikleri ve anne babalarının güvenlikleriyle alakalıdır. Hayaletler, canavarlar, karanlık, yalnız kalmak, yalnız uyumak, kötü insanlar, büyük köpekler, sevdiği birinin ölmesi ya da yaralanması gibi konularda şekillenen korkuların çoğu ilerleyen yıllarda kaybolur; bunların yerini fiziksel görüntüleri, arkadaşlık ilişkileri ve okuldaki başarıları hakkındaki endişeleri alır.
Bazen de çocuklarda görülen korkular travmatik bir olay ya da durum sonrasında ortaya çıkabilir. Yeni bir eve taşınma, okul değiştirmek, bakıcı değiştirmek, ailede birinin ölümü, anne ya da babadan birinin evi terk etmesi gibi stresli durumlar çocuğun kendini güvende hissetmesini zedeleyebilir. Bu gibi travmatik durumlar karşısında çocuğun korku duygularının artması normaldir. Çocuk yeniden kendini güvende hissetmeye başladığı zaman, korkuları da ortadan kalkabilir. Fakat bu zaman isteyen sıkıntılı bir süreç olabilir. Bu gibi durumlarda çocuklarla çalışan bir psikologdan yardım almak en doğrusudur
Çocuğunuzun korkuları gerçektir; ama bu, korkularının gerçeklere dayandığı anlamına gelmez. Bu nedenle korkularını pekiştirmeden, onaylamadan bunların farkında olmak ve korkularının normal bir düzeyde mi yoksa baş edemeyeceği aşırı bir boyutta mı olduğunu tespit edebilmek anne ve babalar için önemli bir görevdir.
Çocuğunuzun bir ya da birden fazla korkusu olabilir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken nokta, bu korkuların onun günlük hayatını etkilemeyecek düzeyde olmasıdır. Korkularının çocuğunuz için problem olup olmadığını, gün içerisinde bu korkularıyla baş edebilme düzeyinin ne durumda olduğunu tespit edebilmek için onu anladığınızı hissettirin ve ona korkularıyla ilgili sizinle konuşması için fırsat verin.
* Acaba ne gibi şeyler onu korkutuyor?
* Korkuları ne zaman ve nerede ortaya çıkıyor?
* Belli bir durumda mı ortaya çıkıyor yoksa bir kişiye karşı mı korku hissediyor?
* Korkuları gün içerisinde sık sık aklına geliyor canını sıkıyor mu?
* Korkuları yapmak istediklerini yapmasına engel oluyor önünü kesiyor mu?
* Korkuları onun için ne anlama geliyor, neler düşünüyor?
Çocuğunuz bütün bunlardan söz ederken, size korkularıyla baş edip edemediğini de ifade edecektir. Eğer çocuğunuzun korkuları onun baş edemeyeceği bir problem haline gelmiş, onu engelliyor ve sık sık rahatsız ediyorsa bu durum onun için normal olarak kabul edilemez. Bu tedavi edilmesi gereken bir durum yaşadığı anlamına gelir. Çocuklarla çalışan bir psikologdan psikolojik destek alması gerekir.
Çocuğunuzun akranlarına bakarak, o yaştaki çocuklarda en sık görülen korkuların neler olduğunu da tespit edebilirsiniz. Bütün bu değerlendirmelerden sonra eğer çocuğunuzun korkularının normal olduğu sonucuna vardıysanız, onun korkularını yenmesine yardımcı olabilirsiz. Eğer karanlıktan korkan bir çocuğunuz varsa, ışığı açık bırakabilir bunu onun kendisini rahat hissetmesi için yaptığınızı söyleyebilirsiniz. Küçükken hemen herkesin karanlıktan ve başka şeylerden korkabileceğini, bu korkularıyla baş edebilmesi konusunda ona yardımcı olabileceğinizi de ekleyip kendini daha güvende hissetmesini sağlayabilirsiniz.
Bununla birlikte odada ışık açıkken yalnız kalma deneyimleri yaptırabilir ve bu denemeleri gittikçe artan sürelerle yaptırarak yalnızlıktan etkilenmeyecek düzeye gelene kadar tekrar edebilirsiniz. Sonraki aşamalarda da aynı yöntem karanlığa alışma denemeleri şeklinde uygulanabilir. Burada önemli olan, çocuğunuzun bu denemeler esnasında sizin onu korumak için yakınında olduğunuzu bilmesi ve sizin desteğinizi hissetmesidir.
Karanlık korkusuyla baş edebilmesi için bir başka yöntem ; karanlıkta çocuğunuzla birlikte oturup karanlıkta duyduğunuz seslere birlikte isim takabilirsiniz. Böylece karanlıkta duyduğu seslerin, aydınlıkta duyulan seslerden pek de bir farkı olmadığını anlayacaktır.
Bu tip yöntemler çocuğunuzun korkularıyla yüzleşmesini sağlayacaktır. Korkularıyla yüzleşmek, çocuğunuzun aslında korkularının çok da gerçekçi olmadığını anlamasını sağlar. Bu durum onun korkularının azalması veya kaybolması sonucunu da beraberinde getirir. Fakat bu yüzleşmeler çocuk için kolay gerçekleşmez ve hemen hepsi aynı anda çabucak yapılması gereken bir süreç değildir. Sabırlı olmak ve aşamaları tek tek ele alıp yavaş ilerlemek gerekir. Aksi takdirde çocuk zorlanabilir ve kaygıları daha da artabilir.
Onunla hayal kurma çalışmaları da yapabilirsiniz. Korktuğu durumları hayal ederken kendini rahatsız hissettiği anlarda her an kontrolün onda olduğunu ve istediği zaman o korku dolu anlardan sıyrılabileceğini bilmek onun kendini daha güvende hissetmesini sağlayacaktır. Çocuğunuzun güven duygusuyla beraber korkuları ile baş edebilmesi daha kolay olacaktır. Doğru şekilde uygulanmış her yüzleşme aşaması sonrasında çocuğunuz, yalnızca korkularıyla baş etmesini öğrenmekle kalmayacak; aynı zamanda ilerlemeyle beraber başarma duygusunu tattıkça kendini daha güçlü hissedecektir. Bu süreçte onu cesaretlendirmek ve olumsuzluklara rağmen ilerlediğini hatırlatmak oldukça önemlidir.
Çocuğunuzun gün içerisinde de yaşadığı korkuları varsa, bu durumdan öğretmenini de haberdar etmek doğru bir davranış olacaktır. Öğretmenler gün içerisinde çocukları daha fazla gözlemleme imkanına sahiptirler. Sınıfta, bahçede, arkadaşlarıyla oyun sırasında, ders esnasında, arkadaşlarının önünde konuşması gereken durumlarda vs. çocukların nasıl davrandıklarını izleyebilir ve anormal bir durum olup olmadığını fark edebilirler. Bu nedenle çocuğunuzun öğretmeniyle korkuları hakkında konuşmak, durumun normal olup olmadığını anlamanıza yardımcı olacaktır.
Öğretmeni çocuğunuzun korkularını fark ettiğinde onun yaşadığı korkularıyla baş edebilmesini kolaylaştıracak ortamlar ve durumlar ayarlayabilir. Sınıfta onun motivasyonunu arttırıcı ve kendini daha güvende hissetmesini sağlayacak etkinlikler planlayabilir. Çocuğun cesaretinin olmadığı ve kaygı hissettiği durumlar için küçük adımlarla ona müdahale edip yönlendirmesi ve tekrar denemesi için onu cesaretlendirmesi oldukça ise yarayabilir. Ayrıca korktuğu için arkadaşlarının çocuğunuzla alay edip onu küçük düşürmelerine ve uygun olmayan şakalar yapmalarına da izin vermemesi konusunda da konuşabilirsiniz.