Öfkenizi Kontrol Etmek İçin Öneriler
Yaşamımız boyunca bizi kızdıran, canımızı sıkan olaylar hepimizin başına gelir. Öfke fıtratımızda var olan doğal bir duygudur. Fakat bazılarımız bu gibi durumlar yaşadığında öfkelerinin kontrolünü kaybederler. Günlük hayatta böyle insanlar görebilirsiniz. Trafikte, iş yerinde, sıra beklerken ya da herhangi bir yerde öfkesinin kontrolünü kaybetmiş birilerine rastlayabilirsiniz. Ağızlarından çıkanı kulakları duymaz; karşıdaki kişiye zarar verebilir ya da şiddet uygulayabilirler. Belki tanıdığınız birileri, bir akrabanız olabilir böyle biri. Belki siz de öfkesini kontrol edemeyen birisinizdir...
Eğer öfkenizi kontrol etmek istiyorsanız, öncelikle öfkenizin ardındaki duygularınızı keşfetmelisiniz.
Acaba öfkenizi hangi durumlar, hangi duygular tetikliyor?
Öfke genelde arkasında pek çok duygu barındırır. Kişinin kendisine bile itiraf edemediği, kabullenmekten çekindiği şeyleri, karşı tarafın yaptığı davranışlar ona yeniden hatırlatır. Kişi o an sıkışıp kalmış gibi hisseder; çünkü yıllardır kabullenemediği iç dünyasındaki yarasına dokunulmuştur. Bu durum kişiye o kadar sıkıntı verir ki, bilinçsizce bu sıkıntıdan kaçınmak için öfke duygusunu maske olarak kullanır. Karşı tarafı suçlar; fiziksel ya da sözel şiddet uygular. İşte bu nedenle öfkenizin altında yatan sorunu fark edip oraya bakmadığınız sürece, öfkenizi kontrol etmeniz pek mümkün değildir.
Meslek hayatım boyunca öfkesini kontrol edemeyen ve bu yüzden pek çok konuda sorun yaşayan epey insanla çalıştım. Öyle görünüyor ki, bu insanlar aslında bazı duygularını kabullenemeyen ve bu duygularını ifade edemeyen kişiler. Bu duygular genelde yetersizlik, değersizlik ve aşağılanma duyguları olarak karşımıza çıkıyor. Kişiler çoğu zaman bu duygularının farkında bile olmayabiliyor.
Karşıdaki kişi kendisini değersiz, yetersiz ya da aşağılanmış hissettirdiği zaman bu durum kişiye o kadar sıkıntı verir ki öfkelenir ve bir noktadan sonra da öfkesinin kontrolünü kaybeder. Bazen bu durumun oluşması için kişiye yapılan küçük bir şaka bile yeterlidir. Çok fazla alınganlık gösterebilir; bu şakayı kendi kişiliklerine yapılmış bir hakaret olarak algılayabilirler.
Öfkesini kontrol edemeyen insanlar genelde her zaman dik durmak, güçlü görünmek zorundaymış gibi hissederler. Bu durumu bozacak en ufak bir tehdit algıladıkları zaman da iç dünyalarında ve bedenlerinde alarmlar çalmaya başlar. Kişi güçlü görünmek konusunda o kadar hassaslaşmıştır ki, ufacık bir olayı bile kişiliğine hakaret ya da otoritesinin sarsılması olarak değerlendirebilir. Aslında öfke tepkisini olaya değil, hissettirdiği bu kötü duyguya verir.
Öfkenizin ardındaki sizi tetikleyen duygularınızı fark edip, kendinize itiraf etmek, öfkenizin kontrolünü biraz daha elinize almanızı sağlar.
Öfke patlamalarınızın altındaki duygularınızı fark ettikten sonra, öfkenizin çıkışını ve patlama noktasına gelene kadar, öfkenizin nasıl arttığını ve kontrolden çıkma sınırınızın neresi olduğunu tespit edin.
Acaba sizin öfkenizin patlama noktası neresi?
Hangi ana geldiğinizde kontrolü kaybediyorsunuz?
Sizi o noktaya neler getiriyor?
Bunları keşfetmeniz önemli. Aksi takdirde öfkenizin patlama noktası sınırını geçtiğiniz zaman artık kendinizi kontrol etmeniz çok ama çok zordur.
Patlama sınırınızı bilmeniz, o noktaya gelene kadar bedeninizde ve zihninizde neler olduğunu fark etmeniz, kontrolden çıkmadan önce önlem alabilmenizi sağlar.
Patlama sınırına yaklaştığınızı anladığınızda ortamı terk edebilirsiniz. Eğer ortam bunun için uygun değilse içinizden 20 ye kadar sayabilirsiniz. Bu basit bir yöntem gibi gözükse de pişman olacağınız davranışları yapmadan önce kısa bir süre de olsa durup düşünmenizi sağlayabilir. Bunun amacı, kişi kontrolden çıkmadan önce araya kısa bir düşünme payı bırakarak, öfkenin dozunun biraz azalmasını sağlamaktır. Böylece kişi biraz daha rahatlayabilir. Tabi bu yöntem tek başına yeterli değildir.
Eğer öfkenizin derecesini düşürmeyi bu şekilde az da olsa başarabilmişseniz, durumu biraz daha mantıklı değerlendirebilirsiniz. Bu aşamada kendinize şunları sorun:
— Bu karşımdaki kişi öfkelenip bütün günümü mahvetmeye değer biri mi?
— Hayatımda ne kadar önemi ve yeri var?
— Bu öfke durumunda kazanacağım şeyler neler? Kaybedeceklerim neler? Kaybettikleriniz kazancınızdan fazlaysa pek de mantıklı bir alışveriş olmayacaktır.
— Öfkelenmek dışında ben bu sorunu nasıl halledebilirim?
— Öfke dışında karşı tarafla nasıl anlaşabilirim?
— Farklı bir üslûp ve dille karşı tarafa kendimi nasıl ifade edebilirim?
— Uzlaşmak işime yarar mı?
Bu soruları cevaplayabilmişseniz, öfkenizi biraz daha kontrol altına alabilmişsiniz demektir. Durumu farklı bakış açılarıyla yeniden değerlendirmek, çoğu zaman daha mantıklı tepkiler vermenizi sağlar.
Öfke hepimizin fıtratında var olan doğal bir duygudur. Fakat kontrolsüz öfke hem kişinin kendisine hem de çevresindekilere ciddi zararlar verir. Sizi öfkelendiren olay ya da kişilerden kaçamayabilirsiniz ama tepkilerinizi yönetebilirsiniz. Fakat sık sık öfke patlamaları yaşayan biriyseniz ve bu durumu kontrol altına alamıyor, çevrenize ve kendinize zarar veriyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım almalısınız.